
Sonbahar Sebzeleri: Neler, Faydaları, Gıda İçerikleri
Eylül ayı sebzeleri:
Mantar, patlıcan, mısır, pazı, biberiye, barbunya fasulyesi, kabak, dolmalık biber, kırmızı biber.
Ekim ayı sebzeleri:
Mantar, fındık, ceviz, ıspanak, havuç, yer elması, pırasa, lahana, kıvırcık salata, kırmızı turp, karnabahar.
Kasım ayı sebzeleri:
Lahana, kereviz, pırasa, yer elması, havuç, ıspanak, karnabahar, pazı.
Kırmızı Biber:
Biber, tarımı yapılan en eski bitkilerden biridir. Meksika’daki araştırmalar kırmızı biberin günümüzden 9 bin yıl önce tüketildiğini göstermiştir. Güney Amerikalıların MÖ 3000 yılında biber tarımı yapmaya başladıkları sanılmaktadır. Biberi ilk olarak 1514’de, Kolombus Amerika’ya 2. Kez giderken beraberinde giden İspanyol hekimi Alvarez Chanca İspanya’ya getirmiştir.
Kırmızı biber, Kuzey Amerikalı Kızılderililer tarafından ilaç olarak kullanılmaktaydı. Başlangıçta süs bitkisi olarak yetiştirilen biber kısa sürede Avrupa, Asya, Afrika Çin, Japonya ve Filipinlere yayılmış ve yetiştirilmeye başlanmıştır. Macarların biberi, 17. Yüzyılda Türkler aracılığıyla tanıdıkları için bibere Türk biberi demiştir. Macarlar biberi tanıdıktan sonra farklı türlerini üretmiş, 20. Yüzyılda paprika adıyla Avrupa’da yaygınlaşmasını sağlamışlardır. Biber Çin’de başlangıçta ilaç olarak kullanılmıştır, ancak günümüzde daha çok baharat olarak ve çocukları parmak emme, tırnak yemeden caydırmak amacıyla da kullanılmaktadır.
Ayrıca iştah açıcı ve sindirim kolaylaştırıcı olarak ve romatizma tedavisinde yararlanılmaktadır.
Tıbbi Nitelikleri: İştah açıcı, yatıştırıcı ve uyarıcıdır.
Biber, bağışıklık sistemini güçlendirir, midedeki mukoza tabakasını uyarır, mide ve bağırsaklardaki mikroplara karşı etkili olur sindirimi harekete geçirir.
Araştırmalar biberin mide bezelerini etkileyerek daha fazla asit üretmesini sağladığını ve mide iltihapları önlediğini göstermiştir.
Kırmızı Biberin Faydaları Nelerdir ?
- Kırmızı biber C ve A vitamini, folik asit ve potasyum oranı yüksek bir besindir. İçeriğindeki kapsaisin maddesinin diyabeti önleyici ve kötü kolesterolü düşürücü etkisi vardır.
- Nottıngham ünversitesinde yapılan bir araştırmada; acı kırmızı biberin kanser hücrelerini yok edici etkisi vardır.
- İçerdiği c vitamini, beta- karoten ve antioksidanlarla kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Dolaşımı hızlandırarak kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
- Kırmızı biberin doğal yapısından dolayı etli oluşu zengin lif içeriğine sahiptir.
- Bu özellği ile kabızlığa sindirim sistemine, ülsere, mesane ağrılarına ve prostata iyi gelir.
- Stresi azaltarak yatıştırıcı etkiye sahiptir.
- Kolesterol düşürücü etkisi vardır.
- Romatizmal ağrıları azaltır.
- İştah açıcı etkisi vardır.
- Mide asidini önler.
- Bulaşıcı hastalıklara karşı vücudu dirençli kılar.
- Yakılan enerji miktarını artırarak zayıflamaya yardımcı olur.
- Eklem iltihaplarını tedavi eder.
- İshali engeller.
Kabak:
Lifi bol bir sebze olan kabak, bağırsakları tembel olanlar için tercih edilmesi gereken sebzelerdendir. Kabak sebzesi potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir gibi madensel elementler içerir.
Kabak bedeni temizler, sinirleri yatıştırır. Besin değerinin kaybolmaması için kabağın buğuda pişirilmesi önerilir. Kabak çiğ olarak rendelenip salatalara da katılabilir.
Brüksel Lahanası:
C vitamini, K vitamini, folat, beta karoten, B6, B1 vitamini ve diyet lifinin çok iyi bir kaynağıdır. Yaklaşık 160 gram Brüksel lahanası günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılamaktadır.
Balzemik sirkeyle salatalarda çok uyumlu bir tat yakalar. Cilt sağlığı için önemli bir anti-oksidan olan C ve A vitaminini yüksek miktarda içermesi, bireylere büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Karnabahar:
C vitamininin çok iyi bir kaynağı olan karnabahar, aynı zamanda folat, B5, B6 vitamini, potasyum, manganez ve omega-3 yağ asidi için de iyi bir kaynaktır.
İçeriğindeki bitkisel mikro besin öğeleri sebebiyle kansere karşı koruyucu etki göstermektedir. Prostat, kolorektal ve akciğer kanseri risklerini azaltmaktadır.
Bal Kabağı:
A vitamini yönünden zengindir. Lif, C ve K vitamini, demir ve manganez içeriği oldukça yüksektir. Aynı zamanda E vitamini, B vitaminleri, magnezyum, potasyum ve fosforun da iyi bir kaynağıdır.
Yarım su bardağı balkabağı, beta-karoten miktarının tamamını karşılar. Tatlı olarak karşımıza çıkabileceği gibi çorbasını ve fırında zeytinyağlı olarak yemeğini yapmayı da deneyebilirsiniz.
Pırasa:
Pırasa, sarımsak ve soğan gibi allium sebzeler grubunda yer alır. Posa miktarı yüksek olduğu için bağırsak çalışmasına yardımcıdır.
Manganezin çok iyi bir kaynağı olmakla birlikte, C vitamini, demir, folat ve B6’nın iyi bir kaynağıdır. Vücutta, oksidatif stresi ve inflamasyonu azaltıcı etki gösterir.
Kereviz:
Maydanozgillerden, kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan kokulu bir bitkidir. Vitaminler, mineral tuzlar ve diğer besleyici maddeler yönünden zengin bir bitki olan Kerevizin, kök ve yaprakları ile makbul bir sebze olarak bolca tüketilir.
Körpe yaprakları kurutulup ezilerek bazı yemeklere çeşni vermesi için katılır, içerdiği minerallerden başka, % 2-3 oranında apiol adlı uçucu yağı içeren tohumları, öğütülüp kereviz Tuzu olarak bazı yiyeceklere katılır. Tuzsuz rejimlerde sofra tuzu yerine kullanılır.
- Uyarıcıdır.
- İdrar söktürücüdür.
- Kanı temizler.
- İçerdiği apiol adlı madde nedeniyle idrar yollarını da temizler .
- Gaz söktürücüdür.
- İştahı açar, sindirimi kolaylaştırır.
- Sinirleri yatıştırır.
- Bedeni güçlendirici toniktir.
- Romatizma, artrid ve gut tedavisinde olumlu etkileri vardır.
- Eskiden beri afrodizyak etkisi olduğu varsayılmaktadır.
Bütün bu etkilerinden yararlanılmak üzere, 1 bardak kaynar suya, piyasadan satın alınan, sonbaharda toplanmış olgun kereviz tohumlarından o anda ezilmiş 1-2 tatlı kasığı atılır ve 10-15 Dakika süreyle demlendirilir. Böylece elde edilen infüzyon, Günde üç kez birer bardak olarak içilebilir.
Kereviz besleyici, metabolizmayı hafif surette arttırıcı ve güçlendirici bir sebzedir. Gıda şeklinde alınabildiği gibi, kereviz suyu da çıkarılabilir. Toz veya kapsül şeklinde de piyasada bulunmaktadır.
Kerevizin şifalı ürün olarak kullanımında öncelikle idrar sökücü (diüretik) özelliği akla gelmektedir.
Lahana:
Tıbbi Nitelikleri: Kan yapıcı, temizleyici, kandaki şekeri düşürücü, çıban tedavi edici, öksürük dindirici, ishal önleyici, solucan düşürücü ve yara kapatıcıdır.
Kullanıldığı Yerler: Akne, bağırsak parazitleri, bitkinlik, zayıflık, bronşit, böcek ısırığı, böbrek, çıban, gut hastalığı , deri döküntüleri, ezikler, çürükler, iskorbüt, kansızlık, karaciğer, lumbago, öksürük, romatizma, siyatik, şeker hastalığı, soğuk algınlığı, yanıklar ve yaralar olarak söylenebilir.
Yararlanan özellikleri: Yapraklarından ve yapraklarından preslenen suyundan yararlanılır.
Toplanması ve Saklanması: Sonbaharda tarladan kesilerek toplanan lahana, özel depolarda saklanır. Doğru depolanırsa yenisi hasat edilinceye kadar taze olarak kalır, biyolojik olarak herhangi bir kayba uğramaz.
Kokusu ve Tadı: Kendine özgü bir kokusu vardır. Suyunun tadı yavandır.
Yan Etkileri: Bazı insanlarda gaz yapar. Bu çoğunlukla iyi pişirilmemiş olmasından kaynaklanır. Lahana yedikten sonra rezene, kimyon gibi gaz giderici çay içmek yerinde olur.
Kullanma Biçimleri: İçten ve dıştan uygulanır.
Bitkiden Yararlanma Yöntemleri: Yapraklarının suyundan yararlanılır. Yaprakların topraktan temizlenmesi gerekir. Bu nedenle kısa bir süre ılık suda yıkanır ve iki bez arasında kurutulur. Yaprakları kıyılır veya ezilir.
Suyu, taze yapraklar preslenerek elde edilir. Preslendikten sonra bekletilmeden içilmelidir, buzdolabında saklanmamalıdır.
Not: Sadece suyu içilerek diyet yapılmamalıdır.
İçindeki Bazı Maddeler: Karbonhidratlar, bitkisel yağ, bitkisel albümin, müsilaj, reçine, şeker, mineral izleri, A, B ve C vitaminleri. Lahana ayrıca anti-ulkus faktörü olarak bilinen ve U vitamini olarak adlandırılan bir madde içerir. Ülseri ve gastriti tedavi eden bu madde 1950 yılında bulunmuştur.
100 g lahanada 46 mg kalsiyum, 23 mg magnezyum , 46 mg potasyum, 45 mg C vitamini vardır.
Biberiye:
50-100 cm yükseklikte , çalı görünüşünde, kışın yapraklarını dökmeyen, çiçekleri soluk mavi renkli bir bitkidir. Akdeniz ülkelerinde doğal olarak yetişen bitkiye , ülkemizde Güney Anadolu da rastlanır. Güney afrika, Amerika, Hindistan ve Çin de kültürü yapılmaktadır.
Tüm yıl çiçek açan biberiyenin yaprakları yaz döneminde toplanır. Tolanan biberiyeler, 1 yıl içinde tüketilmelidir.
Dahilen kabız etkili, gaz giderici, hazmı uyarıcı, terletici ve idrar söktürücü olarak kullanılır. Safra ve incebağırsak üzerinde spazm çözücü etkisi vardır. Merkezi sinir sistemi uyarıcısıdır. Hastalıktan yeni kalkmış nekahat dönemindekilere önerilir. Antioksidan özellik taşır. Çayı saça sürülüp friksiyon yapıldığında , saç dökülmesini önleyici ve saçı canlandırıcı etkiye sahiptir.